İspanya, David Silva, Jordi Alba, Fernando Torres ve Mata nın in golleriyle İtalya yı 4-0 yenmeyi başardı.
Maçtan önce nasıl bir tablo vardı istatistik olarak ve bizi nasıl bir maç bekliyordu?
Messi siz Barcelona İspanya, tam 28 maçtır yenilmiyordu. En son 7 Ekim 2006da İsveç e yenilmişti. Yine Prandelli yönetimindeki İtalya 15 maçtır maçlardan üzgün ayrılmamıştı.... 10 galibiyeti ve 5 beraberliği vardı.
Del Bosque, Helmut Shön ün 1972 Avrupa Şampiyonluğu ve 1974 Dünya Şampiyonluğu dublesine nazire yapma çabasındaydı. Çıta yüksekliğini Dünya rekoruna koymuştu Boque. Prandelli ise çokta cilalı olmayan kadrosuyla, 44 yıl sonra Avrupa Şampiyonu olma amacındaydı.
İspanya Takımını ve orta sahasını anlatmaya gerek yok, yıllardır oynadığı bir futbol var favori olduğu kesin, ancak Pirlo yönetimindeki İtalya ortasahası İspanya dan daha iyi. Mevki bukelemunu Cassano da, yardıma gelince kontrol etmesi çok zor bir alan haline gelecektir İspanya için.4-6-0 oynamaları yüksek ihtimal görünüyor. Yalnız Prandelli nin en büyük özelliği renkli taktikler bulması ve cesareti. Hücumda 2 santroforla oynaması maçı daha da keyiflendirecek.. Cassano nun sağ kanada sol kanada deplase olması, stoperlerden birini de eskort olarak yanında götürmesi demek ki, bu Balotelli gibi üstün meziyetli bir futbolcu için bulunmaz fırsat. Birebir de rakibe sadece topu filelerden çıkarmak kalabilir. Bakınız,Almanya maçındaki ilk gol. Ayrıca Cassano nun asistleri mükemmel.
İspanya nın klasik Barselona Şablonu nun dışına çıkması, onlar için çok zorlanmak demektir. Çünkü, Ulusal Takımda ve Barselonada yüzlerce yaptığınız pratiği bozamazsınız. Bir iki yaptığınız şeyi sahada refleks halinde yapamazsınız. Ama aynı şeyler İtalya için geçerli değil. İtalya istediği zaman 4-3-1-2 ye istediği zaman 4-5-1 e dönebiliyor. Savunma yaparken, birden uzun topla Di Natale, Cassano veya Balotelli yi kaleciyle karşı karşıya bırakabiliyorsunuz. Prandilli nin repertuarı daha geniş ama İspanya nın da gücü ortada.
Ayrıca Balotelli faktörüne de değinelim. İyi insan, büyük psikolog Prandelli, bu sempatik golcünün potansiyelini kinetiğe çevirmeyi başardı. Baştan beri kadroda ciddi süreler vermesinin nedeni; büyük başarılara gitmek istiyorsan her parametrenden faydalanmalısın prensibidir. Gol krallığında da 3 golle ciddi bir noktada olan Balotelli bakalım bu maçta ne yapacak. Ama İspanya da da golü kim atsa şaşırmazsınız. Zaten çoğu zaman santroforsuz oynuyor ve ortasaha, defans oyuncularıyla buluyor.
Maça gelince, başlarda çok dengeli bir maç oldu. Mücadele dozu çok yüksekti, İki takımda birbirlerine oynayacak boş alan bırakmamaya, topa baskı yapmaya azami özen gösterdiler. İspanya golü bulunca işi daha kolaydı. Yenik olmanın sıkıntısıyla İtalya çabuk ve riskli pas yapmaya çalışınca ve top kayıpları gelince işleri daha da zorlaştı.Ancak İtalya nın da atakları İspanya nın canını sıktı doğrusu. Topa sahip olma İspanya nın alışkın olmadığı türdendi. İniesta nın ara pasında David Silva nın golüyle 1-0 öne geçti İspanya.Ancak 1-0 yenikken top çevrilmesi hele İspanya nın, İtalya için gerçek bir azap. Hele 2-0 dan sonra. Yine İniesta nın pasında Jordi Alba takımını 2-0 öne geçirdi.
İtalya ortasahada çok top kaybetti yalnız, bunda maçı yenik durumda götürüyor olmasının etkisi büyüktü. Pirlo yu da Xavi nin iyi marke etmesini unutmamak gerek. De Rossi ve Montolivo Pirlo ya yardımcı olamadılar. Di Natale de kaçırdığı iki golle takımını iyice zor duruma soktu. Bu arada Abate, İniesta dan önce topa öyle bir müdahale etti ki Puyol stilinde, oyuncularımıza gerçekten örnek olacak şekilde.
İspanyol oyuncular o kadar hareketli ki. Kenarları da çok iyi kullandılar, kenardan içeriye çok iyi girdiler. Çapraz koşular, orta sahadan gelen koşular İtalya defansını iyice zorladı ki Torres le İspanya üçüncü golünü buldu. Ardından Torres Mata ya dördüncü İspanya golünü attırdı.Hele bir kişi de eksik oynamaya başlayınca; İspanya gibi boş zamanlarında pekmez içen, kondüsyon deposu bir takıma karşı ne yapabilirsiniz.
Del Bosque ve İspanya bütün rekorları altüst etmiş oldu böylece. Gerçekten, asalet timsali Bosque de her övgüyü hak ediyor.
Maçın Portekizli hakemi Pedro Proença gayet başarılı bir yönetim gösterdi. Genel olarak; hakemi etki altında bırakmaya çalışan, iki ülke futbolcuları üzerinde de çok büyük bir otoritesi vardı. Pozisyonlara da çok yakındı, verdiği kararların hemen hemen tamamı doğruydu. (İspanya nın bir penaltısını görmedi,biz de görmezlikten gelelim.)Şampiyonlar Ligi Finalinde Chelsea Bayern Münih finalini de yönetmişti. Tarihte, böyle iki finali yönetme heyecanını hiçbir hakem tatmamıştı. Böyle başarı fıskıyelenmesi Cüneyt Çakr ın da başına.
Son dönemlerde böyle keyifli; gökkuşağının bile yanında karakalem çalışması kaldığı bir turnuva yoktu. Şampiyona insanlarda mor, eflatun, pembe duygular bıraktı.
Kırtlama futbol yerini, çok lezzetli bir şölene bıraktı. Emeği geçen herkese teşekkürler.
Maçtan önce nasıl bir tablo vardı istatistik olarak ve bizi nasıl bir maç bekliyordu?
Messi siz Barcelona İspanya, tam 28 maçtır yenilmiyordu. En son 7 Ekim 2006da İsveç e yenilmişti. Yine Prandelli yönetimindeki İtalya 15 maçtır maçlardan üzgün ayrılmamıştı.... 10 galibiyeti ve 5 beraberliği vardı.
Del Bosque, Helmut Shön ün 1972 Avrupa Şampiyonluğu ve 1974 Dünya Şampiyonluğu dublesine nazire yapma çabasındaydı. Çıta yüksekliğini Dünya rekoruna koymuştu Boque. Prandelli ise çokta cilalı olmayan kadrosuyla, 44 yıl sonra Avrupa Şampiyonu olma amacındaydı.
İspanya Takımını ve orta sahasını anlatmaya gerek yok, yıllardır oynadığı bir futbol var favori olduğu kesin, ancak Pirlo yönetimindeki İtalya ortasahası İspanya dan daha iyi. Mevki bukelemunu Cassano da, yardıma gelince kontrol etmesi çok zor bir alan haline gelecektir İspanya için.4-6-0 oynamaları yüksek ihtimal görünüyor. Yalnız Prandelli nin en büyük özelliği renkli taktikler bulması ve cesareti. Hücumda 2 santroforla oynaması maçı daha da keyiflendirecek.. Cassano nun sağ kanada sol kanada deplase olması, stoperlerden birini de eskort olarak yanında götürmesi demek ki, bu Balotelli gibi üstün meziyetli bir futbolcu için bulunmaz fırsat. Birebir de rakibe sadece topu filelerden çıkarmak kalabilir. Bakınız,Almanya maçındaki ilk gol. Ayrıca Cassano nun asistleri mükemmel.
İspanya nın klasik Barselona Şablonu nun dışına çıkması, onlar için çok zorlanmak demektir. Çünkü, Ulusal Takımda ve Barselonada yüzlerce yaptığınız pratiği bozamazsınız. Bir iki yaptığınız şeyi sahada refleks halinde yapamazsınız. Ama aynı şeyler İtalya için geçerli değil. İtalya istediği zaman 4-3-1-2 ye istediği zaman 4-5-1 e dönebiliyor. Savunma yaparken, birden uzun topla Di Natale, Cassano veya Balotelli yi kaleciyle karşı karşıya bırakabiliyorsunuz. Prandilli nin repertuarı daha geniş ama İspanya nın da gücü ortada.
Ayrıca Balotelli faktörüne de değinelim. İyi insan, büyük psikolog Prandelli, bu sempatik golcünün potansiyelini kinetiğe çevirmeyi başardı. Baştan beri kadroda ciddi süreler vermesinin nedeni; büyük başarılara gitmek istiyorsan her parametrenden faydalanmalısın prensibidir. Gol krallığında da 3 golle ciddi bir noktada olan Balotelli bakalım bu maçta ne yapacak. Ama İspanya da da golü kim atsa şaşırmazsınız. Zaten çoğu zaman santroforsuz oynuyor ve ortasaha, defans oyuncularıyla buluyor.
Maça gelince, başlarda çok dengeli bir maç oldu. Mücadele dozu çok yüksekti, İki takımda birbirlerine oynayacak boş alan bırakmamaya, topa baskı yapmaya azami özen gösterdiler. İspanya golü bulunca işi daha kolaydı. Yenik olmanın sıkıntısıyla İtalya çabuk ve riskli pas yapmaya çalışınca ve top kayıpları gelince işleri daha da zorlaştı.Ancak İtalya nın da atakları İspanya nın canını sıktı doğrusu. Topa sahip olma İspanya nın alışkın olmadığı türdendi. İniesta nın ara pasında David Silva nın golüyle 1-0 öne geçti İspanya.Ancak 1-0 yenikken top çevrilmesi hele İspanya nın, İtalya için gerçek bir azap. Hele 2-0 dan sonra. Yine İniesta nın pasında Jordi Alba takımını 2-0 öne geçirdi.
İtalya ortasahada çok top kaybetti yalnız, bunda maçı yenik durumda götürüyor olmasının etkisi büyüktü. Pirlo yu da Xavi nin iyi marke etmesini unutmamak gerek. De Rossi ve Montolivo Pirlo ya yardımcı olamadılar. Di Natale de kaçırdığı iki golle takımını iyice zor duruma soktu. Bu arada Abate, İniesta dan önce topa öyle bir müdahale etti ki Puyol stilinde, oyuncularımıza gerçekten örnek olacak şekilde.
İspanyol oyuncular o kadar hareketli ki. Kenarları da çok iyi kullandılar, kenardan içeriye çok iyi girdiler. Çapraz koşular, orta sahadan gelen koşular İtalya defansını iyice zorladı ki Torres le İspanya üçüncü golünü buldu. Ardından Torres Mata ya dördüncü İspanya golünü attırdı.Hele bir kişi de eksik oynamaya başlayınca; İspanya gibi boş zamanlarında pekmez içen, kondüsyon deposu bir takıma karşı ne yapabilirsiniz.
Del Bosque ve İspanya bütün rekorları altüst etmiş oldu böylece. Gerçekten, asalet timsali Bosque de her övgüyü hak ediyor.
Maçın Portekizli hakemi Pedro Proença gayet başarılı bir yönetim gösterdi. Genel olarak; hakemi etki altında bırakmaya çalışan, iki ülke futbolcuları üzerinde de çok büyük bir otoritesi vardı. Pozisyonlara da çok yakındı, verdiği kararların hemen hemen tamamı doğruydu. (İspanya nın bir penaltısını görmedi,biz de görmezlikten gelelim.)Şampiyonlar Ligi Finalinde Chelsea Bayern Münih finalini de yönetmişti. Tarihte, böyle iki finali yönetme heyecanını hiçbir hakem tatmamıştı. Böyle başarı fıskıyelenmesi Cüneyt Çakr ın da başına.
Son dönemlerde böyle keyifli; gökkuşağının bile yanında karakalem çalışması kaldığı bir turnuva yoktu. Şampiyona insanlarda mor, eflatun, pembe duygular bıraktı.
Kırtlama futbol yerini, çok lezzetli bir şölene bıraktı. Emeği geçen herkese teşekkürler.